Açlık Hissini Yemeden Bastırmak

Hepimizde olan fakat pek çoğumuzun verimli kullanamadığı bir araç : Hafızamız.

Açlık hissi, diyet yapanların her an midelerine karşı bir savaş veriyormuş hissi oluşturabiliyor.

Diyet yapanlarda sanki her an midelerine karşı bir savaş veriyorlarmış hissi oluşur. Psikolog Eric Robinson, iştahın mide kadar beynimizle de alakalı olduğuna inanıyor. Öyle ki, son yediğimiz yemeği hatırlamaya çalışarak açlık ıstırabı çekmeden zayıflayabileceğimizi söylüyor.

Liverpool Üniversitesi’nde çalışan Robinson, “Birçok araştırma, psikolojik faktörlerin yediğiniz yemeğin miktarı üzerinde etkide bulunabileceğini gösteriyor, ama insanlar hala bunun etkisinin farkında değil,” diyor. “Bugün dünyadaki obezite sorununu ele alınırsa bunun ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Peki bu işlem nasıl çalışıyor?

Yöntemin çıkış noktası, unutkanlık sorunu olan insanlara, özellikle de ileriye dönük amnezi adı verilen vakalara dayanıyor.
Bu kişilerde aynı unutma hali yemek için de geçerlidir. Kısa bir süre önce tıka basa yemiş olsalar bile, yemek yediklerini unutup yeniden yemeğe yönelebilmektedirler. Oxford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada amnezi sorunu yaşayan insanlarda tam da bu durum tespit edildi. Fakat hafıza zayıflığına rağmen yedikleri yemekten tümüyle bihaber de değildiler. Sadece yemek yediklerine dair bilinçli bir hafıza oluşturamıyor, yediklerini hatırlamayınca da mideleri dolu bile olsa açlık hissi yaşıyorlardı.

Sağlıklı bir beynin, yediğimiz şeyin farkında olması gerektiğini düşünürüz; fakat yapılan araştırmalar beyni kandırmanın kolay olduğunu gösteriyor. Bristol Üniversitesi’nden Jeff Brunstrom zekice bir deney yaptı. Denekler yapmaları gereken işin basit olduğunu sanıyordu: Bir kase çorba içmek. Fakat bilmedikleri şuydu: Brunstrom masanın altında kurduğu gizli bir düzenekle onlara fark ettirmeden kâselere ekleme yapabiliyordu. Deneyde şu sonuca varıldı: Çorba içtikten sonraki saatlerde ara atıştırmalar, daha önce ne kadar yediklerinden ziyade kâsenin büyüklüğüne bağlıydı.

Bu araştırma sonucuna göre, açlık hissinin yalnızca midede salgılanan hormonlar  sebebiyle değil, algımızın etkisinin de göz ardı edilemeyecek kadar önemli olduğunu vurgulanıyor.

Yemek yerken televizyon, akıllı telefon, tablet gibi dikkat dağıtacak araçlarla meşgul olunması, ofiste, iş yemekleri vs. gibi yemeğe tam konsantrasyon sağlayamadığımız aktiviteler ne kadar yediğimizi unutmamıza neden olabilir. Brunstrom, deneklerinden bir elleriyle yemek yerken öteki elleriyle telefonlarında dama oynamalarını istemiş. Dikkat dağıtıcı bu etkenin devreye girmesiyle deneklerin ne yediklerini hatırlamakta zorluk çektikleri ve daha sonra gün içinde daha fazla açlık hissi yaşadıkları görülmüş.

Açlık Hissi ve Duyusal hafıza

Bu nedenle araştırmacılar yemeğe dair duyusal hafızayı güçlendirmenin yollarını arıyor. Robinson, obez kadınlardan oluşan bir gruba yemek yedikleri sırada bir klip dinleterek yedikleri yemek konusunda daha dikkatli olmalarını sağlamaya çalışıyor. Üç dakikalık klipte deneklerden yemek yedikleri sırada görme, tat ve koku duyularına özel olarak yoğunlaşmaları istenmiş. İkinci gruptakilere ise kuş sesleri dinletilmiş. Robinson’un da öngördüğü gibi daha sonra sorulduğunda birinci gruptakiler yemeğe dair çok daha ayrıntılı açıklamalar getirebilmiş ve üç saat sonra çok daha az açlık hissi duymuş.

Bu yaklaşım herkes için işe yaramamakla birlikte Robinson’un geliştirdiği başka fikirler de var. Örneğin, gün içinde daha önce ne yediklerini akılda tutmaları istendiğinde deneklerin fazla yemeyi tercih etmediği görülmüştür.

Pennsylvania’da bir araştırmada, yemeyi arzu ettiğiniz bir şeyi ayrıntılı bir şekilde hayal ettiğinizde beyninizi sanki onu yemişsiniz gibi düşünmeye yöneltebildiğiniz görülmüştür. Bu konu ilginizi çekti ve denemek isterseniz internette “beden olumlama” şeklinde arama yapıp, çıkan sonuçlardan detaylı bilgilere ve nasıl yapacağınıza dair yeterli açıklamaları bulabilirsiniz.

Dikkatli Yemenin Açlık Hissi ile Mücadele Etmekteki Rolü

Robinson, insanlara gün içinde önceki yemeklerini hatırlatacak ve unutma sebebi ile oluşan açlık hissini sonlandıracak bir program üzerinde çalışıyor. Fakat beyni bu şekilde oyuna getirme yönteminin obezliğe karşı etkili olup olmadığına karar vermek için daha geniş kapsamlı deneyler yapmak gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca insanlar her yemekten önce bir ses kaydı dinlemeyi yorucu bulabilir.

“Dikkatini vererek yeme” yönteminde denekler yemekteki tatlar ve ağızda bıraktığı hisler üzerinde yoğunlaştıkları için çok daha fazla zevk aldıklarını belirtiyor.

Yani bu yöntem tutarsa, bir zayıflama programında yemekten zevk alarak zayıflamak mümkün olacak.