Gebelik sürecinin başından, doğuma kadar yaşanabilecek durumlardan biri gebelik dönemi kanamalarıdır.
Gebelik döneminde kanama, erken dönemde, bazen gebelik durumu bilinmeden bile yaşanabilir. Düzensiz veya alışılmadık bir şekilde geçen adet dönemi zannedilen kanamalar erken gebeliğe, implantasyon denilen tutunma dönemine ait kanamalar olabilir.
Gebeliğin ilk 12 haftasında yaşanan kanamalar, erken dönem düşük tehdidi olarak değerlendirilmektedirler.
Bu dönemdeki kanamalar hafif-yoğun, açık-koyu kırmızı, lekelenme-pıhtılı- parçalar gelmesi şeklinde çok farklı çeşitlerde yaşanabilir.
Bazen koyu renk hafif lekelenmeler bozuk bir gebeliğin belirtisi olabilirken, yoğun ve parçalı kanamalar sonrası gebelik durumunun devam ettiği görülebilir. Bu yüzden erken dönem gebelik kanamaları muayene edilerek durum ortaya konmaktadır.
Kanama düşük tehdidi, 12. Gebelik haftasına kadar erken düşüklerin, 12-20. Gebelik haftaları arasında geç düşüklerin belirtisi olabilirken, 20. Gebelik haftasından sonra da erken doğum tehdidinin ilk bulgusu olabilir.
Plasenta gebeliğin 28. Haftasına kadar rahimin büyümesi ile yukarı doğru çekilmektedir, aşağı yerleşimli plasentalarda bu süreçte, bu haftalara kadar bazen lekelenme bazen daha fazla miktarlarda kanama görülebilir.
Plasenta previa, gebelik süresince sıkıntılı durumlardan biridir. Plasentanın rahim ağzını kapattığı durumlardır ve gebelikte şiddetli kanamalara yol açabilir.
Plasenta dekolmanı, yine gebelik döneminde yaşanması istenmeyen bir diğer durumdur. Plasentanın rahim duvarından erken ayrılması ile, şiddetli ağrıyla beraber koyu renkli kanamalar şeklinde bulgu verir, acil sezaryen doğum ile gebeliğin sonlandırılması gerekir.
Normal doğum sürecinin başlaması da hepinizin bildiği gibi, nişan dediğimiz, işaret kanaması ile kendini gösterir.
Gebelikte kanama, patolojik durumlar ayırt edildiği sürece, her zaman bir problemi işaret etmez. Çoğu zaman geçici, bazı önlemler alındığı sürece gebeliğin sağlıklı olarak devamının sağlanabildiği durumlardır.